4 Haziran 2009 Perşembe

kendi kendime

İki günlük ayrılığımızdan sonra kuzucuk dün akşam pek bir cool davrandı. Yokluğumda bir tek kez bile anne diye tutturup ağlamaması da cabası. Yanında olmadığım anlarda mutlu ve huzurlu olduğunu bilmek beni rahatlatsa da insan yine de bozulmadan edemiyor. İki yaşında çocuk “ille de annem” demeli yahu.

Pztesi gecesi uyanıp babasının yanına gelmiş bıdık, babişin hazırladığı sütü içtikten sonra da sabah 8'e kadar deliksiz uyumuş. (hain köfte! cmtesi pazarları her türlü yalvarmama rağmen 7’yi zor ederiz)

Neyse, gelelim dün akşama. Ben eve 9 gibi gelebildiğimden, oynaşıp koklaşma faslı ile 10’u geçmişti yatağa gitmemiz. Her türlü uydurma masalın anlatılıp, dinlenmesi (2şer defa) sonrası, dandini ve damdan (bir tür kocanene ninnisi) da uykuya kar etmeyince, ben artık pes edip, gözleri hala cingöz cingöz bakmakta olan Zeynep’e “ aaa yeter artık, sen uyumak istiyor musun, istemiyor musun?” diye rest çektim.
O da restimi görüp “ ben kendi kendime uyuyacağım” deyip resmen beni defetti. 2 dakikaya kalmaz arkamdan gelir diye bekliyordum ki, kendi kendine uyudu gitti…

Sabah, mevzuyu hatırlattığımda “ben kendi kendime uyumayı başardım” derken ki ifadesi görülmeye değerdi. Bu yaşlarda birşeyler başarmanın sağladığı motivasyonu, hiçbir şey karşılamıyor sanırım.


5 haziran notu: ne yazık ki yine eski uyuma düzenimize döndük. tuvalete yapılan ilk kaka gibi kendi kendine uyuma da ilk ve tek oldu...

1 yorum:

Seher Ozturk dedi ki...

Sermetçim ben seni çok özledim. İrem de hep seni sayıklıyor. Çok özledik seni. Hele senden incileri duydukça, okudukça daha çok özlüyorum minnoşum ya... Öpüyorum şeker yanaklardan...