31 Ağustos 2009 Pazartesi

hoşçakal bezim...

25 ağustos salı itibariyle lazımlık kullanımına resmen geçmiş bulunuyoruz. Hala çamaşırları ya da kıyafetleri üzerindeyken otursa da, en azından şimdilik tuvaleti geldiğinde haber verip, lazımlığa oturana kadar kendini kontrol edebiliyor. Gün içinde ev dışına çıktığımız zamanlar dışında hemen hiç bez bağlamıyoruz artık.

Devamlı üst baş yıkayıp duruyoruz ama hiç olmazsa ilerleme kaydetmiş olmak güzel. Kakası geldiğinde hala, "popomda bezim var mı" diye soruyor. Yoksa, bağlamamızı bekliyor. İş tamamen inada bindi yani. Onu da nasıl olsa aşarız diye şimdilik umursamıyorum.
Zaten kendisi de:
- Ben bu işi başardım galiba! demeye başladı.

Herşeyin bilincinde, cin gibi bir velet tarafından parmak ucunda oynatıldığımı bilmek biraz sinirimi bozsa da, şu anda daha iyi bir önerim yok ne yazık ki...havalar serinlemeden bu dertten kurtulsak yeter diye düşünüyorum...

Hiç yorum yok: