15 Ekim 2009 Perşembe

Gaddar annenin eylemleri devam ediyor!

Pazar akşamını da yemek yemeden geçiştirdi ufaklık. Izgarada nar gibi kızarmış tavuk pirzolaları reddedip, uyumadan önce yediği elma ile günü kapattı. Birkaç defa acıkıp acıkmadığını sorup, tepsiyi de salondaki sehpa üzerinde bıraktım ama yok, bana mısın demedi.
Ben de ısrar etmedim. Bakalım daha ne kadar böyle devam edeceğiz.

Esasında bir ya da bir buçuk yaşına kadar hanımefendiyi fazla kitabi beslememizin sıkıntısını çekiyoruz. Tuz yok, şeker yok, abur cubur yok, yemekler ona özel, sağlıklı, besleyici. Bizim yediklerimizin tadına bile bakmayan, fazlaca tutucu bir damak tadı oluştu böylece. Bir de yemezse yemesin, acıkınca nasıl olsa yer diyemedik. Ben dediysem babaanne kıyamadı, bazen de uğraşmak yerine aman yeter ki yesin deyip kolay olanı tercih ettik. Şimdi de böyle boğuşup duruyoruz.

Aslında, çok sağlıklı ve dengeli besleniyor. Et, süt, yoğurt, meyve tüketimi güzel. Taze fasulye, yeşil biber, marul, salatalık, havuç elinden düşmez. (Çiğ sebze ile beslenme akımının öncülerindendir kendisi) Tek sorun bellediğinden şaşmaması ve yeni gıdaları reddetmesi. Böyle olunca seveceğine emin olduğum şeyleri bile denetemediğimiz için çeşit sayısını arttıramıyoruz. Hala mönüde sevmediği yemekler olduğunda aç kalmasın diye ekstra bir şeyler pişirmek durumunda kalıyoruz.

3 yaşı bulup kreşe başlarsak bu durum da ortadan kalkar diye umuyorum. Nisan mayıs gibi yaptığımız kreş denemeleri buna yönelikti. Sırf yemek çeşitliliği artsın ve kendi başına yemeyi öğrensin diye birkaç yarım gün gitmişti. Sonra hastalıktı, yayla dönemiydi derken bugüne kadar öteledik. En son geçtiğimiz haftasonu Yağmur Anaokulunu gezdik birlikte. Minnoş da beğendi. Ama okul müdürü haftada iki-üç gün ya da yarım günlere sıcak bakmayınca biz de, ne yalan söyleyeyim, tüm gün göndermeye kıyamadık. Ayrıca herkese bizimki gibi bir babaanne kısmet olmaz. Böyle bir şansımız varken değerlendirmezsek ayıp olur.

Şimdilik, oyun grubu, çocuklu arkadaşlarla sık sık bir araya gelme gibi aktivitelerle sosyalleşme sorunumuza el atmayı planlıyoruz. Mesela bu haftasonu Seher ve İrem'le buluşup, Joyfull House'da yeni aktivite var mı diye bakacağız. Bir de müsaitse Didem'in bale okuluna uğrayıp kızlara bale yapan ablaları gösterelim istiyoruz.

not: pztesi ve çarşamba akşamı da aç yattı. (şu irade ben de olsa çoktan vermiştim 3-5 kilo fazlamı)

Hiç yorum yok: