22 Nisan 2009 Çarşamba

küçük prenses...





işte bir ilk daha! tiyatroya gidiyoruz.

günlerdir küçük prense gitme aşkıyla yanan zeynep kuzusu, (ne olduğunu bilmese de gidilen bir yer olması istemesi için yeterli) duru ve sanemle pazar sabahı düştük yola. daha binaya girer girmez suratı asıldı bizimkinin. sağa sola koşturup bar bar bağıran onlarca velet gözünü korkuttu sanırım. salona erken girmemiz, oyun başlamadan önce yaklaşık 5-10 dakika içeride beklememiz de tuzu biberi oldu. gidelim diye tutturup ağlamaya başladı. "ışıklar kapanacak, müzik başlayıp küçük prens gelecek, gelsin sonra gideriz" dememle biraz yatıştı gibi desemde pek de ikna olmadı. neyse, beklenen an gelip oyun başlayınca "işimiz bittiii, artık gidebiliriiiiz" son nokta oldu ve çıktık salondan. bahçede çubuk kraker yiyip dolaşarak duru ve sanemi bekledik.
ilk tiyatro meceramız böylece hüsranla sonuçlanmış oldu. bir daha ki sefere kostümlü ve daha renkli bir oyun olan "küçük kara balık" ile sahnelere dönmeyi planlıyoruz.
gerçi bilinmez belki zeynep de babası gibi anti tiyatrocu bir sinemaseverdir özünde...

Hiç yorum yok: