26 Mayıs 2009 Salı

masallar...


Zeynepçim masal dinlemeden uyumaz. Uyumazdı…Şimdi artık o bana masal anlatıyor. Anlattığım masallardan şahane bir derleme yapıp bana satıyor. Hem de bir değil, birkaç masal dinliyorum her gece. Hatta bazen de sabahları.

"Biy vamış, biy yokmuş, evel zaman içinde kaabu zaman içinde deve dındın (anlaşılmıyor) piye dındın iken bi tane zeyneple annesi vaamış. Zeynep bigün bahcede bisiklete bineyken düşmüş. Kolu acımış. Doktoya gitmiş, doktoy teyze koluna kyem sürmüş. Kolu iyleşmiiiş. Eve geemiş, sütünü içmiş uyumuuuş. Buyda da masalımız bitmiiiş."

"Biy vamış, biy yokmuş… … Bi tane küçük kayınca vaamış, kayınca evden uzaaa gitmiş, sonra da evini bulamamıııış. Bi tane büyük kayınca sana yaadım ediyim mi demiş. Küçük kayıncayı evine götüymüşleyley. Kayınca kocaman bi ağaç göymüş, dallayında yapyaklayında gezmiiiş. Buyda da masalımız bitmiiiş."

"Biy vamış, biy yokmuş… …Bi tane zeyneple babası vaymış. Zeynep babasıyla denize gitmiş. Yüzmüş yüzmüş, yoyulmuş. Paymakları buyuşmuş. Dinlenince geçmiiiiş. Sonya tekyay yüzmüş yüzmüş yoyulmuşlaylay. Babasıyla yemek yemişleyley. Eve gidip uyumuuuuş. Buyda da masalımız bitmiiiş."

Çoğu masalın kahramanı “bi tane zeyneple annesi, bi tane zeyneple köpeği, bi tane zeyneple yatak/çekmece/traktör” oluyor. Arada bir tek başına karınca, kurbağa ya da yavru kedi de olabiliyor. Sanırım benim mesaj kaygılı masallarım ve beyin yıkama faaliyetlerim sonucu, kahramanlar ya toplamadıkları için oyuncaklarını kaybediyor, ya yeşil fasulye ve bezelyelerini kendi başına hapur hupur yiyor, ya da hastalandıklarında billur teyze onları muayene edip iyileştiriyor.

Hele bir de “yaaa, sonra ne olmuş peki” ya da “peki yolda ne görmüş” gibi masalı gidişatına uygun sorularla desteklerseniz, masal şahane ilerliyor.

Eskiden gece uyutmaya çalışırken aynı masalı yüz kere anlattırarak ya da tüm çocuk şarkılarını sıradan söyleterek bayıltırdı kuzucum beni. Şimdi ise ben Zeynep’in uyku vaktini iple çekiyorum…

Hiç yorum yok: