28 Aralık 2009 Pazartesi

yeni yıl partisi...

Cmtesi günü sevgili Iraz ’ın çocuklar için düzenlediği yılbaşı partisine katıldık. Geç cevap vermemiz nedeniyle hediye çekilişine katılamasak da Zeynep’le İrem birbirini çekmiş gibi karşılıklı hediyeleştiler. İkisi de hediye alma-verme işini pek sevdiler.

Almış olduğumuz kitabı evde paketlemeden önce bir güzel okuduk kızımla. (İkinci el hediye için özür dileriz İremciğim.) Sonra keyifle hediye paketi yaptık birlikte. Hatta hızımızı alamayıp, babasının yeni kitabını da (tam ortasındayken uçakta unutup bitiremediği ve bulamadığımız için tekrar alamadığımız kitabı şans eseri bulmuştum İrem’e hediye almaya gittiğimizde) paketledik. Böylece hiç yoktan babasına sürpriz bir hediye verme şansına da erişecek hanımefendi. Sonra ne oldu dersiniz, İrem’in paketini açmak için tutturdu. Tekrar okuması gerekiyormuş. Dolduruşa getirip, paketi ortadan kaldırıp unutturmasam, aynı sahneler baştan yaşanacaktı.

Neyse, partiye gelecek olursak; kalabalığa karışma konusunda yine sıkıntı yaşadık. Nedense ara ara böyle geliyorlar bizimkine. Bir utangaçlık, sıkılganlık hasıl oluyor ve kucağımdan eteğimden bir türlü ayrılmıyor. Aktivitelere katılmak, kendini sevdirmek, sorulan sorulara cevap vermek istemiyor. Aslında çok da izole büyümüyor bence. Hemen hergün, market, fırın, park gibi farklı insanların olduğu kalabalık ortamlara girip çıkıyor ama tabii oradaki iletişim çok kısıtlı. Bir iki dakikalık ayaküstü konuşmaların ötesine geçilmiyor. Partideki tutumunu babaannesi ile de konuştuktan sonra babaannenin bir süredir ara verdiği eş dost, akraba ziyaretlerine en kısa zamanda başlamasına karar verdik. Biz de ailecek akşam gezmeleri sezonunu açıyoruz. İhmal ettiğimiz yakın zamanda evlenen ve çocuk sahibi olan ama bir türlü hayırlı olsuna gidemediğimiz kim var kim yoksa bu bahane ile gönüllerini alalım istiyoruz. En kısa zamanda liste yapmalıyım.

Partiye tekrar gelecek olursak, hediyeler, ortam, müzik, aktiviteler her şey ama her şey tam çocukların isteyeceği gibi düzenlenmişti. Iraz’ın ve tüm emeği geçenlerin ellerine sağlık. İrem ve Zeynep Rüzgar’ın oyun odasında bir güzel oynadılar, eğlendiler. Karşılıklı hediye alıp vermenin keyfini tattılar. Sarılıp öpüştüler, el ele tutuştular. Gerçekten çok ama çok şekerdiler. Veee tabii ki iki koca kadın bir fotograf makinesi getirmeyi beceremediğimiz için ilk yılbaşı partimizde görsel açıdan güme gitmiş oldu. Bu konuda da bizimkilerin göründüğü birkaç kare eline geçerse diye Iraz’dan yardım talep edeceğiz. Olmazsa arşivden bir şeyler atarız artık buraya.

Şimdiden Zeynep kuzusunun doğum günü partisi için heveslenmeye başladım. Katılacaklara ufak tefek bir hatıra ile teşekkür etmek istiyorum. Var mı önerisi olan. Sanırım yine en güzel hediye kitap olacaktır.

Hiç yorum yok: